ÖZET
Sonuç:
Çalışmamızda tümör dokusu yanında LN metastazı ve tiroid kapsül invazyonu varlığında integrin α3 ve β1 ekspresyonundaki anlamlı artış gösterilmiştir. Böylece TCa’da integrin α3 ve β1 ekspresyon varlığının gösterilmesinin prognostik biomarker olması yanında, peptit bağlı radyoaktif ajanlar ile görüntülemede kullanılabilecek potansiyel diagnostik ve terapötik hedef olarak değeri ortaya konulmuştur.
Bulgular:
Klasik tip papiller TCa %31,1 ile en sık bulunan alt tiptir. İntegrin β1’in normal dokuda %4,9 (n=3), tümörlü dokuda %57,4 (n=35) ve metastatik LN’de %16,4 (n=10) eksprese edildiği; integrin α3’ün; normal dokuda %50,8 (n=31), tümörlü dokuda %67,2 (n=41) ve metastatik LN’de %9,8 (n=6) eksprese edildiği gözlenmiştir. Hastaların %21,3’ünde (n=13) integrin β1, %14,8’inde (n=9) integrin α3 ve %36,1’inde (n=22) ise integrin α3 + β1 ekspresyonu birlikte gözlenmiştir. İntegrin β1 ekspresyonunun azalan tümör çapı, LN metastazı ve kapsüler invazyon varlığında istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığı saptanmıştır (sırasıyla p değerleri= 0,014, 0,022 ve 0,014). Ayrıca integrin α3 ekspresyonunun LN metastazlı olguların primer tümör odağında istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde yüksek oranda eksprese edildiği saptanmıştır (p=0,045).
Yöntem:
Çalışmaya TCa tanılı 61 hasta prospektif olarak dahil edilmiştir. Total tiroidektomi sonrasında tümör dokusu preparatlarından immünohistokimyasal yöntemler ile integrin α3 ve β1 ekspresyonu varlığı araştırıldı. Evrelemede TNM sistemi kullanılarak tiplendirme histopatolojik olarak yapıldı. Tümör boyutu, LN metastazı, kapsüler invazyon gibi prognostik özellikler integrin α3 ve β1 ekspresyon varlığı ile karşılaştırılarak incelendi.
Amaç:
İntegrinlerin tümör invazyon, migrasyon ve proliferasyonu üzerindeki önemli rolleri iyi bilinmektedir. Çalışmamızda tiroid kanseri (TCa) tanılı hastaların tümör dokusunda, metastatik lenf nodunda (LN) ve normal tiroid dokusunda integrin α3 ve β1 reseptör varlığını araştırarak moleküllerin prognostik ve diagnostik değerini gösterme yanında ayrıca peptit-reseptör bağlı radyonüklidler ile TCa teranostik potansiyelini değerlendirmeyi amaçladık.