ÖZET
Sonuç:
Pulmoner karsinoidlerde 18F-FDG tutulumu minimalden yoğuna kadar değişebilir. Ayrıca pulmoner hamartomlarda 18F-FDG tutulumu görülebilir. Ancak, çalışmamıza göre atipik karsinoidlerin ve tipik karsinoidlerin ortalama SUVmaks’ı hamartomlara göre daha yüksekti. Ayrıca kitle çevresinde bronşiyal obstrüksiyon bulgularının eşlik etmesi durumunda pulmoner karsinoidden şüphelenilmelidir.
Bulgular:
Atipik karsinoid tümörlerin ortalama en uzun çapı (3,5±1,7 cm), hamartomlardan (2,1±1 cm) daha fazlaydı (p=0,038). Tipik karsinoid tümörün ortalama çapı (2,7±1,7 cm ) ile hamartomların ortalama çapları arasında anlamlı bir fark yoktu (p=0,128). Atipik karsinoidlerin (5,97±3,7) ve tipik karsinoidlerin (4,22±1,7) ortalama SUVmaks değerleri hamartomlara (1,65±0,9) göre daha yüksekti (sırasıyla; p=0,002 ve p=0,003). Otuz dört karsinoidin periferik parankiminde %55.8’inde kollaps konsolidasyon, %47’sinde bronşektazi veya mukoid impaksiyon ve %14.7’sinde hava hapsi vardı. Endobronşiyal hamartomlu bir hastada kollaps konsolidasyon tespit edildi. Bunun dışında hamartomların etrafındaki parankimde ek bulguya rastlanmadı.
Yöntem:
Pulmoner karsinoidli 34 hastanın (12 atipik, 22 tipik) ve pulmoner hamartomlu 32 hastanın 18F-FDG PET/BT bulguları geriye dönük olarak değerlendirildi. Hamartomların ve karsinoidlerin hem ortalama çapı hem de ortalama maksimum standardize uptake değeri (SUVmaks) değeri Mann-Whitney U ve Kruskall-Wallis H testleri ile karşılaştırıldı.
Amaç:
Bu çalışmanın amacı pulmoner karsinoid tümörlerin ve pulmoner hamartomların ayırıcı tanısında 18flor-florodeoksiglukoz (18F-FDG) pozitron emisyon tomografi/bilgisayarlı tomografinin (PET/BT) bulgularını değerlendirmektir.