ÖZET
Sonuç:
NC tabanlı Tc-99m-sestamibi MPS, tanı için farklı kesim değerleri kullanarak AC görüntülerle karşılaştırılabilir doğruluk vaat etti.
Bulgular:
Yüz on yedi hastadan 66 hastada (%56) belirgin koroner darlık mevcuttu. NC görüntülerinden elde edilen SSS ve SRS, AC’den elde edilenlerden daha yüksekti ve NC görüntülerinde atenüasyon artefaktlarının varlığını destekledi. Hem AC hem de NC görüntülerinde SSS ve SDS’nin AUC’si SRS’ninkinden önemli ölçüde daha yüksekti, ancak SSS’nin AUC’si ile SDS’ninkiler arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Optimum kesim değerler AC-SSS için >12, NC-SSS için >15, AC-SDS için >4 ve NC-SDS için >3 idi. AC-SSS, NC-SSS, AC-SDS ve NC-SDS arasında duyarlılık, özgüllük, pozitif öngörü değeri, negatif tahmini değer ve doğruluk açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu.
Yöntem:
Tc-99m-sestamibi MPS’den sonraki 10 ay içinde invaziv koroner anjiyografi yapılan hastaları geriye dönük olarak inceledik. AC ve NC perfüzyon görüntüleri ayrı ayrı analiz edildi ve her bir miyokardiyal segment, 0 ila 4 arasındaki rölatif tutuluma dayalı olarak puanlandı. Toplam stres skoru (SSS), toplam dinlenme skoru (SRS) ve toplam fark skoru (SDS) hesaplandı. Tanılama performansları, alıcı işlem karakteristiği eğrisinin eğri altındaki alanı (AUC) kullanılarak analiz edildi
Amaç:
Miyokardiyal perfüzyon sintigrafisi (MPS), koroner arter darlığının (CAS) saptanması için önemli bir tanı testidir; ancak doku atenüasyonu doğrulukta bir farklılığa yol açabilir. Atenüasyon düzeltmeli (AC) ve düzeltmesiz (NC) MPS’nin CAS tespiti için tanısal doğruluğunu değerlendirmeyi amaçladık.